“Kombinezon giymeye başladın mı artık canikom?” “O ne babaanne?” Gülümsüyor. Önüne bakıp kucağındakileri ayıklamaya devam ediyor. Bacaklarımı güneşe çevirip terliklerimi çıkarıyorum. Çimen sıcacık. “Bir ara bize de gel,” diyor, “anneni de al gel.” “Gelirim babaanneciğim.” “Böyle fasulye yaparım size de.” “Bamya değil miydi o?” “Öyle miydi? Bamya da yaparım canım, kurabiye de yaparım. Nafiz […]
Devamını OkuTelefonda sesi utangaç, biraz da bitkindi. Saçlarım çok dökülüyor, tutam tutam elimde kalıyor, dedi. Bir de içinde sakladığı siniri varmış. Çok sinirleniyormuş, öfkeden köpürüyormuş ama içinde tutuyormuş. Peki ya sonra, dedim. Sonra kendi kendine geçiyormuş. Üç aydır Marmaris’teki köy evinde kalıyordu. Toplanıp Ankara’ya dönmesini, tiroitle ilgili bir doktordan randevu alacağımı söyledim. Ben de bir iki […]
Devamını Oku“Daha kaç kere söküp yapacağım ben bu duvarı?” Dizlerini çocuk gibi kırıp söylüyor bunu. Rengarenk boyalarla lekelenmiş kot pantolonunun arka cebinden çıkardığı naylonu boşluğa savuruyor. Naylon bir anda incecik, şeffaf, kocaman bir örtüye dönüşüyor, ağır çekimde dalgalanarak zemine seriliyor. “Sen müthiş bir sihirbazsın Celal Usta.” diyorum kahvemden koca bir yudum alarak. “Bırak Allah aşkına Nalan […]
Devamını OkuKargocu, “Sevgi Hanım di mi?” deyince şaşaladı ama kapı aralığından uzattığı eli imzayı atıvermişti bir kere. Şeffaf poşetin içinde tarih dergisi. Dergiyi ayakkabılığa bırakıp salona, halıya dağıttığı puzzle’ın başına döndü, çömeldi, bir çocuk gibi çenesini dizlerine dayadı. Ayakları buz tutmuş. Sırt çantasına çorap atmış olma ihtimali sıfıra yakın. Haberi aldıktan sonra başı kesik tavuk gibi […]
Devamını OkuOcağın üstünde köpürttüğüm kahvemi alıp holün koyu kızıl cilalı rabıtalarını yalınayak geçiyorum, püskül kuyruk peşimde. İlk günden beri kısacık bacakları, sarı suratının iki yanına kondurulmuş zeytin gözleriyle gölgem oldu. Odalardan odaya birlikte geçiyor, merdivenleri birlikte inip çıkıyoruz. Taş şömineyi yakarken antika bir biblo gibi kıpırtısız bekliyor. Geceleri karyolamın, gündüzleri içim geçtiğinde koltuğumun dibinde yatıyor. Yarısı […]
Devamını OkuArabada defalarca başa sararak dinlediğim parça dilimde, fakültenin kapısından girdim, merdivenlerden çıkarken parmaklarım postacı model deri çantamın üstünde tempo tutmayı sürdürüyor. Koridorun sonundaki ışığa doğru çekilerek yürümeye devam ettim. Pencerelerden sızan akşam güneşinin pırıltılı tozları arasında belleğim yazdan kalma bir imgeye uzandı. Elleri belinde, güneşe reverans veren bir kız çocuğuna… Sizinle aynı güneşin altında uzanmak […]
Devamını Oku