Cumhuriyet’le birlikte Ankara gazeteci, yazar, ressam kısaca birçok entelektüele ev sahipliği yapar. Ayşe Kulin de henüz çocuk yaşlarda aynı zamanda bir kültür başkenti olan Ankara’da Soysal Apartmanı’nda yaşar. Şimdi gelin bu apartmana ve Kulin’in Ankara günlerine bakalım. “Soysal Apartmanı” Muhittin Bey’in Sular İdaresi Başkanı olarak görevlendirilmesi üzerine Kulin Ailesi, İstanbul’dan Ankara’ya, Soysal Apartmanı 2/1 numaralı […]
Cumhuriyet’le birlikte Ankara gazeteci, yazar, ressam kısaca birçok entelektüele ev sahipliği yapar. Ayşe Kulin de henüz çocuk yaşlarda aynı zamanda bir kültür başkenti olan Ankara’da Soysal Apartmanı’nda yaşar. Şimdi gelin bu apartmana ve Kulin’in Ankara günlerine bakalım.
“Soysal Apartmanı”
Muhittin Bey’in Sular İdaresi Başkanı olarak görevlendirilmesi üzerine Kulin Ailesi, İstanbul’dan Ankara’ya, Soysal Apartmanı 2/1 numaralı daireye taşınır. Soysal Apartmanı dönem Ankara’sının önemli yapılarından biridir. Bina, Milletvekili Ragıp Soysal tarafından yaptırıldığı için “Soysal Apartmanı” adını alırken oldukça geniş bir arazide yer alır. Mimar Bekir İhsan tarafından tasarlanırken 1935’te tamamlanır. Dönemin asansörlü ender yapılarından biri olan apartmanın bodrum ve zemin katı gazino, lokanta ve dükkânların hizmet vermesi için tasarlanır. Ayrıca yine girişte bir sinema salonu teşkil edilir. [1] Yenişehir’in tam kalbindeki bu yapıda kalorifer tesisatı ve her an sıcak su olması nedeniyle milletvekilleri, bürokratlar, iş insanları apartmanda yaşamak için sıraya girer.
“Binada Yaşayanlar”
Ankara’nın ilk özel spor salonu olan “Madam Marga Spor – Dans Salonu” bu binada açılır. Ayrıca Ulus Sineması, Süreyya Gazinosu, ünlü bisikletçi Nuri Kuş’un dükkânları ve “Ali Ercan ve Şeriki Otomobil ve Kamyon Acentesi” binanın girişinde yer alır. Zaman içinde dönemin popüler mekânı “Restoran Cevat” da yine bina girişinde açılarak hizmete girer. Ayrıca Ressam Cafer Bater, Ayşe Abla Okulu’nun kurucusu Neriman ve Nusret Hızır çifti binada yaşayanlar arasındadır. Adı Aylin kitabındaki Aylin karakterinin ebeveynleri olan Leyla ve Cemal Devrimel de Kulin Ailesi’nin komşusudur. Bununla birlikte milletvekilleri Cemil Alevli, Süreyya Anamur, Faik Ahmed Barutçu, Alaettin Tiritoğlu, Sergen Pastanesi’nin sahibi Kâmil Kabalak, Foto Güzel’in sahibi Kadri Bolluk, Ressam Ali Pertev Horoz binanın tanınmış sakinleri arasındadır.
“Ayşe Kulin’in Ağzından Soysal Apartmanı”
Ayşe Kulin, Adı Aylin adlı kitabında bu binayı şöyle anlatır:
“Soysal Apartmanı hiç kuşkusuz, yeni inşa edilmekte olan Ankara’nın en modern, en gözde apartmanıydı. Kentin mutena semti Kızılay’da, meydanın ortasındaki ayaklı saate bakan, dört ayrı giriş kapısı bulunan, kocaman bir bloku olduğu gibi kaplayan devasa ve modern bir bina idi. Meşhur Süreyya Pavyonu, Ulus Sineması ve 194O’lı yılların Ankaralı küçük kızlarına bale ve ritmik dans öğreten Madam Marga Dans Okulu da bu binada bulunuyordu. Soysal Apartmanı, terasında içinde kırmızı balıkların yüzdüğü havuzlu bahçesi, çamaşır kurutma alanı, o yıllarda Ankara’da ender bulunan kalorifer tesisatı, her gün verilen sıcak suyu ile gerçekten ayrıcalıklı bir apartmandı. Kiracıların çoğunluğunu yüksek gelirli üst düzey bürokratlar teşkil diyordu. (…) Soysal Apartmanı sakinleri, uzun kış gecelerinde sık sık birbirlerinin evinde toplanıyor, briç, poker veya bezik oynuyor, haftada iki-üç gece de hep birlikte Süreyya’ya iniyorlardı”. [2]
Binanın Meşhur Terası ve Güneri Civaoğlu
Gazeteci Güneri Civaoğlu da Ayşe Kulin’i Soysal Apartmanı’nda gördüğü günü şöyle anlatır:
“Büfeden sigara alırken, başıma bir şey düştü. Zıpladı ve önümdeki tezgâha yuvarlandı. Bir erik… Başımı yukarı kaldırdım. Soysal Apartmanı’nın en üst katındaki balkonda, bir çift iri, çok güzel gri-yeşil gözle karşılaştım. Bu kazadan şaşkındı. Özür diler gibiydi. Sonra sarı denebilecek, çok açık kumral saçlarını ve güzel yüzünü fark ettim. ‘Dert değil’ gibilerden gülümsedim. O da gülümsedi. Çocukluktan genç kızlığa henüz geçiş yaşlarında olmalıydı. Sinemaya girdim, aklım, hep balkondaki güzel kızdaydı. İçeride arkadaşlara sordum. Devrin ünlü sopranosu Belkıs Aran’ın oğlu Pınar tanıyordu. Adı Ayşe Kulin’di. Arnavutköy Kız Koleji’nde okuyordu. Tatildeydi.” [3]
Ayrıca Sosyal Apartmanı’nın terasını, terastaki süs havuzunu ve içindeki kırmızı balıkların varlığını Ayşe Kulin kitabında kaleme alır.
“Ulus Sineması”
Kulin’in bahsettiği binanın altındaki Ulus Sineması ilk kez 20 Ocak 1939’da Paris Işıkları filmiyle perdelerini açar. Nazmi Özalp anılarında “Büyük Sinema kadar olmasa da güzel bir salonu vardı, sıradan bir sinema değildi. Antraktlarda Soysal Apartmanı tarafındaki sigara salonunda beklenirdi. Kaliteli ve güzel filmler getirtir, konserlere, tiyatro çalışmalarına ve başka etkinliklere de yer verirdi” diye anlatır. [4]
“Süreyya Gazinosu”
Kulin’in gittiklerini söylediği binanın bodrumunda yer alan Süreyya Gazinosu oldukça popüler bir duraktır. Sahibi Süreyya Bey -asıl adı ile Sergey Homyak- 1917’de Çarlık Rusyasından İstanbul’a kaçar, Ankara’da Karpiç Lokantası’nda şef garson olarak çalışır. Atatürk, zor telaffuz edilmesinden ötürü adının “Süreyya” olmasını önerir ve bu kabul görür. Gazino 1943 senesinde binanın bodrumunda açılırken diplomatların yanı sıra Fatin Rüştü Zorlu, Cavit Oral gibi siyasiler de müşterileri arasındadır. Yurtdışından özel olarak getirilen orkestraların yanı sıra keman virtüözü Darvaş ve Enver Kapelman da burada program yapar. [4]
Dört bloktan oluşan bu özel apartmanın üçü 1960’ların ortalarında yıkılır. Yerine ünlü mimar Mukbil Gökdoğan’ın tasarımı olan Soysal İşhanı inşa edilir. Ayşe Kulin’in anılarını bıraktığı Soysal Apartmanı’nın bugün sadece bir bloku ayakta kalmış olsa da yine de anılar ve fotoğraflar ışığında bu özel döneme tanıklık edebilmekteyiz.
[1] Sivil Mimari Bellek Ankara 1930-1980, Sergi Katalogu, VEKAM Yayınları, s.27.
[2] Ayşe Kulin, Adı Aylin, Remzi Kitabevi, 53. Baskı, 199, s.37
[3] Milliyet Gazetesi, 30 Ağustos 1997.
(4) M. Nazmi Özalp, (Haz. Halûk İmga), Bir Başkentin Anatomisi: 1950’lerde Ankara, İdealkent Yayınları, 2024, 2. Baskı, s.381-382., s.423.
Cumhuriyet’le birlikte Ankara gazeteci, yazar, ressam kısaca birçok entelektüele ev sahipliği yapar. Ayşe Kulin de henüz çocuk yaşlarda aynı zamanda bir kültür başkenti olan Ankara’da Soysal Apartmanı’nda yaşar. Şimdi gelin bu apartmana ve Kulin’in Ankara günlerine bakalım. “Soysal Apartmanı” Muhittin Bey’in Sular İdaresi Başkanı olarak görevlendirilmesi üzerine Kulin Ailesi, İstanbul’dan Ankara’ya, Soysal Apartmanı 2/1 numaralı […]
Devamını Oku15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgalinin ardından sesini yükseltmek isteyen Türk milleti, İstanbul Sultanahmet başta olmak üzere birçok yerde protesto mitingi düzenler. 13 Ocak 1920’deki Sultanahmet Mitingi’nde Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey coşkulu bir konuşma yaparken Nâzım Hikmet kalabalığın arasında yaşananları büyük bir heyecanla takip eder ve “İşgale karşı ne yapabilirim?” diye kendine sorar. Ardından da Anadolu’ya […]
Devamını OkuBir zamanlar tüyleri bembeyaz, gözleri parlak, yere hiç konmadan uçan bir güvercin varmış. Onun uçtuğu yerde ne kavga ne gürültü ne küslük ne anlaşmazlık yaşanırmış. İnsanlar güvercini gördüğünde kucaklaşır, türküler söyleyerek gökyüzünde süzülen güvercini selamlarmış. Güvercin, kâh sarp kayalıklardan kâh ağaçlardan bakar, gözünü insanların üstünden hiç ayırmazmış. Rivayet o ki; güvercinin neşesi ve gücü merhametten […]
Devamını OkuUsta sanatçı Zülfü Livaneli, Hacı Bektaş Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri’nde ‘Dostluk ve Barış Ödülü’ne layık görülerek, hoşgörü ve insan sevgisi mirasıyla kurduğu köprüyü bir kez daha gösterdi. Karanfil’e konuşan Livaneli, “İnsanı insan yapan en önemli duygu empatidir. Empati sanat yoluyla diğer insanlara ve canlılara çok daha kolay aktarılabilir. Zaten onun için sanat vazgeçilmez […]
Devamını Oku